Gündelik yaşadığımız hayatta dahi önemli bir konu olan “arzu” bazlı hareket etmekle “vizyon” bazlı hareket etme kavramları, iş yaşantısı söz konusu olduğunda daha net (ve duruma göre acılı) şekilde karşımıza çıkar.
Yazımda Steve Jobs, Elon Musk veya Jeff Bezos’tan örnek vermeyeceğim, çünkü seslendiğim kişi, bilgisayarı başında tasarım yapan, kod yazan arkadaşım, sensin…
“Arzu” temelli yaklaşım, genel olarak sürekli bir şeyleri “bekler”. Kendine şunu sor: Bir sonraki “doğru” hamleni yapmak için şu an neyi bekliyorsun?
Örneğin, tanıdıklara haber saldık, dönüş bekliyoruz, gibi…
Bedavaya işini yaptığım bir yer var, beni de çok sevdiler, oradan çok iş geleceğini söylediler, bekliyoruz bakalım, mı?
Şu işleri paslayacak bir junior arıyorum, mu?
Örnekler çeşitlendirilebilir ama sanırım konuyu anlatmak için yeterli…
Bu tarz beklentilerin seni götüreceği bir sonraki adım, sekmez şekilde “kurban psikolojisi” olacaktır. Misal, tanıdıklara haber saldık ama ses çıkmadı. O dediğim yerden iş gelmedi, başkasıyla çalışmaya başlamışlar. Şu işleri de güvenip verecek bir junior bulamıyorum abi…
Kendini burada buluyorsan sana güzel bir tavsiyem var. Arzularını, vizyon eksenine çekmen.
Vizyonun güzelliği, belli bir süzgeci olmasıdır. Kendine bir vizyon seçersen tüm arzularını bu vizyona bağladığında artık onlar beklenti olmaktan çıkar, hedefe dönüşür.
Tanıdıklara haber saldık” ile “Turizm sektörüne yönelik çalışmaya karar verdim, Kapadokya’da ajansı olan arkadaşla konuştuk, çevresindeki acenteleri belirleyip bir seri ziyarette bulunacağım” arasında dağlar kadar fark var.
“Bedavaya iş yaptığım yerden haber bekliyorum” ile “Onlara sadece broşürlerini elden geçirmek konusunda uygun bir fiyat verdim, buradan bir kanal açıp diğer işlerini almayı hedefliyorum” arasında da…
Özetle, vizyonun varsa, her şey çok daha berraklaşacaktır gözünde.
Bu konuda sevgili dostum Ceyhun Akgün çok iyi bir örnektir. 2001 yılında ilk tanıştığımız zamanlarda, o zamanlar yayın yönetmeni olduğum dergide bilabedel eğitim yazıları yazardı. Ceyhun o zamanlar ajanslarda çalışan herhangi bir grafikerdi belki, ama bir vizyonu vardı. Grafik tasarım ve ambalaj tasarımı konusunda sözü dinlenen bir eğitimci olmak. Bizim yollarımız ayrılsa da dostluğumuz hiç bitmedi. 20 yıldır attığı her adımı bu vizyona göre attığını gördüm (dergimizde yazmak dahil). Beklemesi gerekeni buna göre bekledi, olmayan şeyleri buna göre oldurmaya çabaladı. Hiçbir zaman “ben Adobe bayii mi olsam” dediğini duymadım. Şimdi Ceyhun’un yetiştirdiği binlerce insan kendisine dua ediyor. Bugün ondan yürüdüğü yol hakkında da bir seminer düzenlemesini istesek, sektöründeki profesyoneller ve tüm öğrencileri için gayet faydalı bir konuşma olurdu.
Görsel: Dall-E (a man with his guitar waiting on the crossroads, digital art) #kariyerplanlama #eğitim #mindfullness